Güney Afrika'nın İsrail'e karşı Filistin halkına soykırım yaptığı gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanında açtığı dava başladı.

İsrail’in Filistin halkına yönelik işlediği suçlar nedeniyle yargılanmasına başlandı!

Güney Afrika’nın İsrail’e karşı Filistin halkına soykırım yaptığı gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanında açtığı dava başladı.

Güney Afrika hukuk ekibi, 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ettiği iddiasıyla Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) İsrail aleyhine açılan davada, mahkemenin Tel Aviv’e savaşı derhal durdurma emri vermesini istiyor.

2. Dünya Savaşı ve Holokost sonrası imzalanan sözleşme, soykırımı “ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubu kısmen ya da tamamen yok etmek amacıyla işlenen” suçlar olarak tanımlıyor.

Davacı Güney Afrika’yı temsil eden avukatlar, İsrail’in Gazze’deki tüm askeri operasyonlarının derhal askıya alınması için, ihtiyati tedbir kararı verilmesini istedi. İsrail’in hukuk ekibi, suçlamaları yanıtlamak yerine Güney Afrika yönetimine ithamda bulunmayı tercih etti.

İsrail Dışişleri Bakanlığı Hukuk Danışmanı Tal Becker, Gazze’de katledilen sivillerin sayısı gibi suçlamaların “Hamas tarafından sağlanan doğrulanmamış istatistiklere” dayandığını iddia etti.

Dava ilerlerken geçerli olacak savaşın derhal durdurulması gibi emirler yasal olarak bağlayıcı; ancak her zaman hayata geçmiyor.

Ukrayna’nın 2022 yılında Rusya’ya karşı açtığı bir soykırım davasında mahkeme, Moskova’nın işgalini derhal askıya almasını emretti; ancak bu Moskova tarafından uygulanmadı.

Birleşmiş Milletler’in en yüksek yargı organının kararlarını uygulayacak bir polis gücü bulunmasada bir ülke başka bir üyenin UAD kararına uymadığını Güvenlik Konseyi’ne bildirebilir. Uluslararası barış ve güvenliği korumakla görevli BM’nin en güçlü organı, 15 üyeli Güvenlik Konseyi. Tabi bu Konseyin, yaptırımlardan askeri harekat yetkisi vermeye kadar çeşitli araçları bulunsa da bu yönde bir kararın uygulanması için en az dokuz ülkenin desteği ve daimi üyelerden ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa’nın bunu veto etmemesi gerekiyor.

Bilindiği üzere ABD kınama kararını bile veto etmişken askeri müdahaleyi kabul etmesinin mümkün olmayacağı hukukçular tarafından dile getiriliyor.

Hakkında Alp Eren

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir